30 Ocak 2016 Cumartesi

Emperyalistler Arası Vergi Savaşları


Günümüzde, sermayenin daha yüksek kar oranlarına ulaşmak amacıyla ulusal sınırları dışına çıkması nedeniyle onun hiçbir “ulusal” kökeni olmadığını, tersine uluslararası çapta, bütün dünya ekonomisini kapsayan mali sermaye çatısı altında birleştiğini, emperyalist ülkeler ve tekeller arasındaki çelişkilerin yumuşadığını ve bu koşullar altında devletin öldüğünü ya da etkisizleştiğini iddia ederek Kautskyci ultra-emperyalizm “teorisi”ni savunan bazı çevrelerin bu iddiaları, gelişmeler ve olgular tarafından sürekli çürütülmektedir.

Özellikle kapitalist dünya ekonomisi yeniden aşırı üretim krizine girme ihtimalinin bulunduğu bu dönemde yaşanan her olay, ortada bütünleşmiş bir dünya ekonomisi değil emperyalist ülkeler ve uluslararası tekeller arasında keskin çelişkiler olduğunu, her emperyalist ülkenin kendi “ulusal” tekellerini koruduğunu, rakip emperyalist ülke tekellerine karşı harekete geçtiğini göstermekte, Leninist bilimsel emperyalizm teorisini her gün yeni bir olguyla doğrulamaktadır.  

ABD Hazine Bakanlığı’ndan üst düzey bir görevli Robert Stack’in Brüksel’e gelerek Avrupa Komisyonu’nu Apple, Amazon, Starbucks, Mcdonald’s gibi ABD’li firmaları özellikle hedef almakla itham etmesi yukarıda söylenilenleri gösteren olaylardan sadece biridir; özellikle son dönemde ABD ve AB arasında “İnternet mahremiyeti”, ABD’li Google şirketine tekelcilik yasasını ihlal ettiği gerekçesiyle açılan soruşturma gibi sürtüşmelerin son perdesidir.  

ABD devleti tam olarak neden şikayet ediyor?

Biraz ayrıntıya girelim. Geçen hafta, ABD menşeli firma Apple’ın “CEO”su Tim Cook firmanın İrlanda’da yaptığı vergisel düzenlemeler nedeniyle milyarlarca dolar vergi cezası yeme ihtimaline karşı Brüksel’e gelmişti. Sonuç alamayınca, ABD devleti aynı konuda konuşmak üzere bu defa bir yetkilisini gönderiyor. Amaç, bu firmaların bu denli yüksek miktarda vergi vermesini engellemek.

AB Komisyonu, ABD’li şirketlere yönelik vergi taleplerine geçen yılın Kasım ayında Starbucks firmasına yönelik soruşturmayla başlamıştı. Geçen ay, McDonald’s firmasına yönelik soruşturma açtı.

ABD devletinin AB’ye yönelik baskı yaparken kullandığı argüman da çok dikkat çekiyor: “Bunlar ABD firması olduğuna göre bu vergileri almak size değil, bize düşer!”

Görüldüğü gibi, devletler “kendi” tekellerinin çıkarları için müdahale etmekte hiçbir sakınca görmüyorlar; ortada çelişkisiz, yüzde yüz bütünleşmiş bir ultra-empreyalizm değil, çatışan, “kendi” limanını güvence altına almaya çalışan, çelişkili, eşitsiz gelişmeye dayanan bir emperyalizm söz konusu olan.  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder