24 Ağustos 2015 Pazartesi

Doların Yükselişinden En Çok İşçi Sınıfı Zarar Görüyor

Dolar yükseldikçe sessiz bir devalüasyon yaşıyoruz. Her devalüasyon gibi bundan en çok işçi sınıfı ve emekçi kitleler zarar görüyor.

Hemen her şeyin fiyatı dövize bağlı. Sanayide ürün maliyetleri içindeki %8-50 arasında değişen enerji maliyeti hemen hemen tamamı enerji dışarıdan alındığı için dolara endeksli. Makine ve aramallar gibi üretim girdilerinin önemli bir kısmı da dışarıdan dolarla alınıyor.

Meta (mal) ve insan dolaşımının en önemli maliyeti olan akaryakıt fiyatları da doğrudan dolara bağlı.

İthal tarım ve havancılık girdileri de dolara endeksli.

Ve iki yıl önce 1 lira 40 kuruş olan dolar 3 liraya dayandı. Yukarıda anlattığımız nedenlerden ötürü dolar artınca artınca buğdayın, unun, etin, yumurtanın, domatesin fiyatı artıyor. (Örneğin, iki yılda dana eti fiyatı yüzde 50, koyun eti yüzde 20 yükseldi)

Dolar 1.40 lirayken 100 liraya 71 dolarlık mal alınabiliyordu. Dolar 3 liraya çıktığında 100 liraya ancak 33 dolarlık mal alınabiliyor.

Temel ihtiyaç mallarının fiyatlarının böylesine artması neden en çok işçi sınıfını ve emekçi kitleleri vuruyor?

Diyelim ki etin kilosu 12.5 liradan 25 liraya çıktı. Bir kilo et günde 33 lira kazanan (net asgari ücreti 994 lira olarak hesaplarsak) bir işçinin günlük kazancını neredeyse toptan götürür. Ama günde 3300 lira kar eden (bugünkü burjuva standartlarına göre mütevazi bir kar) bir patronun kazancının sadece yaklaşık yüzde birini götürür. Yaratılan pahalılık, kuru burjuva iktisadına göre herkes için “eşit”tir; ama hayata uygulanınca gerçekte bu pahalılık işçiye işverenin 100 katı kadar  aşırı fedakarlık yükler.  

İşte burjuvazi Türkiye'nin devalüasyonlu tarihi boyunca tüm fedakarlıkları şu şekilde işçi sınıfının sırtına yüklemiştir.

1946 devalüasyonunda dolar 1.32 TL’den 2.83’e, 1958 devalüasyonunda 2.83 TL’den 9.02 TL’ye, 1970'te 9.00 TL’den 15.00 TL’ye, 1972'de "karaoğlan" Ecevit'in IMF'yle yaptığı anlaşma sonrasında dolar 19 TL’den 25 TL’ye, 24 Ocak kararları ile 47.10 TL’den 71.70 TL’ye, 1999 devalüasyonunda ve bugün, bütün bu devalüasyonlar, daima kitlelere yönelik sessiz bir saldırıdır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder