21 Eylül 2015 Pazartesi

Finans Kapital'in Latin Amerika'ya Eziyeti Sürüyor




Seksenli ve doksanlı yıllarda Latin Amerika uluslararası finans kapital tarafından yapılan sermaye ihraçlarında artışlarla karşılaşmıştı. 

Türkiye'de de çok iyi bildiğimiz bu "sıcak para" akışlarının en önemli özelliği kar oranlarının düşmesiyle birlikte bu sermayenin hızla ülkeden çıkmasıdır. 

Ama ülkeden büyük miktarda döviz çıkınca ülkelerin yerel para birimleri değer kaybeder. Yerel şirketler de döviz borçlusu oldukları için pek çok şirket iflas eder, ülkeler krize girer. 

1994 Meksika krizi, 1998 Brezilya krizi, 2001 Arjantin krizi bu sürecin ürünüdür. 

Bugün, Latin Amerika çok daha büyük krizlere gebe. Daha büyük diyoruz çünkü bugün bu ülkelere giren spekülatif sermaye ihracı çok daha büyük miktarlarda. 

Ülkeye giren yabancı sermaye miktarının milli gelire oranını gösteren aşağıdaki tablo tam da bunu anlatıyor. 

Görüldüğü gibi ülkeye giren yabancı sermayenin milli gelire oranı artmış. Bu sermaye çıktığında geçmişe göre daha büyük çalkantı yaratacak. 

Burada dikkat çeken bir başka nokta yeşille gösterilen "cari açık" miktarının geçmişteki döneme göre çok daha büyük olması. Bu da, sermaye çıktığında krizin daha ağır olmasına yol açan ikinci bir faktör.

Aynı yöndeki üçüncü faktör de, maviyle gösterilen rezervlerin en düşük seviyede olması. 

İlk fırsatta yıllarca bu ülkelerde üretilen artı değere el koyarak kar eden yabancı sermaye bu karların düştüğünü hissettiği an büyük bir soğukkanlılıkla bu ülkelerden çıkacak ve arkasında yeni bir yıkım bırakacak. 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder