28 Eylül 2015 Pazartesi

Daha Çok Banka Hesabı, Daha Çok Proleterleşme Demek

Daha Çok Banka Hesabı, Daha Çok Proleterleşme Demek

Patron dergisi Capital'in Eylül sayısında önemli bir veri var: son beş yılda 7 milyon kişi bankacılık sistemine girdi. 

Başka deyişle, beş yıl önce bankada hesabı olmayan 7 milyon kişinin bugün banka hesabı var. 

Türkiye'de kapitalizmin gelişimini gösteren bu olgu, küçük üreticinin, küçük dükkan sahibinin proleterleşmesine, proletaryanın da daha çok borçlanmasına, sömürülmesine yol açacaktır. 

Neden? 

Bu yedi milyon kişinin eline beş yıl önce de para geçiyordu. Ama bu paraları sermaye değildi. Şimdi, bu kişiler paralarını bankaya yatırınca bu sermaye olmayan paralar banka sermayesi haline geldi. 

Kapitalist olmayanların dağınık halde duran paraları kapitalistlerin belirli merkezlerde toplanmış paralarına dönüştü. 

Marx'ın deyişiyle bu paralar "sermaye olarak yabancılaştı". 

Banka sermayesine dönüşen bu paraların yeni bir kullanım değeri oldu artık: Artı-değer üretimi yapabilen sanayi sermayesi olabilme potansiyeli. 

Yani bankalar, bu sermayelerini sanayi ve tarım kapitalistlerine verecek, onlar da bunu üretim aracı, hammadde ve işgücü haline getirip artı-değer elde edecekler. 

Bankalar, bu artı değerin bir kısmına faiz olarak el koyacak. 

Krediyi daha büyük miktarda, daha iyi koşullarda alabilen firmalar bu koşullara sahip olmayan firmalara karşı bir rekabet avantajı kazanacaklar. Bu durum, hem sanayi, hem tarım hem de hizmetler sektörü için geçerli. 

Bu da daha fazla köylünün, küçük üreticinin, küçük tüccarın üretim aracından kopacağını, ellerinde kendi emek güçlerinden başka satacak bir şeyleri kalmayacağını yani proleterleşeceğini, yoksulluğa ve sefalete düşeceğini gösterir.

Bunun dışında, bankalar önemli miktarda "tüketici kredisi" veriyor, verecek. Aynı dergide son beş yılda ihtiyaç kredilerinin hacminin 3 kat fazla, konut kredilerinin hacminin 3 kata yakın artış gösterdiği belirtilmiş. 

Bu borçların tamamı ödenir mi? İnsanın bu soruyu sorarken bile gülesi geliyor. Tabii ki ödenmez. Bu borçları alanların ezici çoğunluğunun gelirinin üç kat artmadığını biliyoruz. Yani, borçlular ordusuna yeni katılımlar olacak.

Özetin özeti: Türkiye'de kapitalizm geliştikçe, çelişkiler daha açığa çıkıyor ve çıkacak. Oportünistlerin, reformistlerin işi zor! Sistemin çelişkilerini örtmek, barıştırmak, uzlaştırmak zor zanaat oluyor artık. 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder