5 Nisan 2015 Pazar

Türkiye'de Borsanın Büyümesinin Sonuçları

Türkiye’de borsa büyüyor. 

Bunu açıklanan rakamlardan anlıyoruz:

“Borsa İstanbul’un (BİST) 2014 yıl sonu yurtiçi piyasa değeri 220 milyar ABD doları olarak hesaplanmış.” ( (Metin Ercan, Radikal)


Hiç de küçümsenecek bir rakam değil. Dünyadaki diğer ülkelerle karşılaştırdığımızda:


100 milyar ABD doları üstünde piyasa değerine sahip 39 hisse senedi borsası yer alıyor. BİST bu 39 borsa arasında piyasa değeri itibariyle 30. sırada.”  (Metin Ercan, Radikal)

Türkiye’de borsanın büyüme hızı da çok çarpıcı:

2000’lerin başından bu yana BİST’in piyasa değeri hızlı bir artış trendi seyretmiş. BİST’in piyasa değeri 2003 yılında 68 milyar ABD dolarından 11 yılda 3 katına yükselmiş.”  (Metin Ercan, Radikal)

Borsadaki büyüme hızının sanayideki büyüme hızından daha hızlı olması dikkat çekici.

Borsanın büyümesi demek, şirketlerin, sermayelerini genişletmek, yeni yapacakları yatırımlara kaynak bulmak için giderek daha fazla hisse senedi çıkarmaları demektir. Bu çıkardıkları  hisse senetleri, bir nevi ortaklık belgeleridir. Hisse sahibi, toplam hisse yüzdesinin yeterli bir kesimini elinde bulunduruyorsa şirket yönetiminde yer alır.

İşte bu noktada, borsanın büyümesinin bir başka önemli yönü ortaya çıkıyor: Türkiye'deki hisse senetlerinin yüzde 62.60’ının sahibi 2 bin 302 yabancı fon. Başka deyişle, hisse senedi alımı da yabancı sermayenin sıkça başvurduğu bir sermaye ihracı biçimidir.

İşte bu yüzden borsanın büyümesi, aynı zamanda uluslararası finans kapitalin Türkiye’de üretilen artı değere, bunu üreten işçinin haberi dahi olmadan hisse senedi alımı yoluyla ortak olması demektir.

Evet, borsa büyüyor, Türkiye’de kapitalizm gelişiyor ve finans kapitalin ülkeye girişi, Türkiye’nin uluslararası finans kapitale entegrasyonu artıyor. Ama hepsi bu değil.

Borsanın büyümesi aynı zamanda Türkiye kapitalizminin spekülasyonlara da daha açık olacağını gösteriyor. Nitekim, İstanbul borsası hızlı büyüyen bir borsa olmakla birlikte dalgalanmaları da yüksek bir borsa aynı zamanda. Bu dalgalanmaları ifade etmek için için burjuva iktisatçıları “getiri oranlarının standart sapması” terimini kullanıyorlar. Bu oran ne kadar yüksekse, borsanın iniş ya da çıkışı o kadar belirsiz demektir:

“İstanbul ve yüksek getiri sağlayan diğer borsalarda, getiri oranlarının yıllar itibariyle sergiledikleri dalgalanmalar risk seviyelerinin daha yüksek olduğunu gösteriyor. 2003-2014 arasında yüzde 14,9 yıllık ortalama getiri sağlayan BİST’in getiri oranlarının standart sapması (diğer bir ifade ile yıllık getiri oranlarının oynaklık düzeyi) yüzde 42. Yüzde 4,8 ortalama getiri sağlayan New York Borsası’nda ise, bu oran yüzde 18 olmuş!” (Metin Ercan, Radikal)

Son dönemde özellikle doların artması nedeniyle kısa vadede bu dalgalanma riskinin çok yüksek olduğunu, bu yükselişin devam etmesi durumunda önemli miktarda yabancı kapitalistin hisse senetlerini TL karşılığı satıp elde ettiği paraları dolara çevirip ülkeden çıkma ve böylece yeni bir krizi tetikleme ihtimali yüksek. Bir burjuva yazar, doların artmasının neden bu çıkışı hızlandırabileceğini güzel anlatmış:

Bir yabancı yatırımcının geçen yılsonu itibariyle Türkiye’de 100 liralık hisse senedi ve yine 100 liralık devlet iç borçlanma senedi olduğunu varsayalım. Geçen yıl sonunda dolar 2.32 lira olduğuna göre, hisse senedi ve DİBS’in döviz karşılığı 43.1’er dolardır.100’er liralık hisse senedi ve DİBS’in döviz karşılığı, dolar 2.60’a çıktığı için geriledi. 20 Mart itibariyle (son veri bu tarihe ilişkin) yabancıların artık 43.1’er dolarlık hisse senedi ve DİBS’i yok. Yabancının hisse senedi ve DİBS tutarı artık 38.5’er dolar.


Yani yabancı yatırımcı, TL’nin değer kaybetmesinden ötürü 200 liralık varlığında yaklaşık 2.5 ayda 9 dolar kayba uğramış görünüyor.

Bir de hisse senetleri yüzde 5’e yakın değer yitirdiği için 38.5 dolar biraz daha geriledi ve 36.6 dolara düştü. Yani yabancı 100 liralık hisse senedine hiç dokunmadığı halde, bu senedin karşılığı yüzde 15 oranında azalarak 43.1 dolardan 36.6 dolara gerilemiş oldu." (Dünya Gazetesi)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder